Yılanların Dünyası

Yılan (0phidia) Grubu Üyelerinden Biri Olan Engerekler (Vipera)

Yılanlar sürüngenlerin (reptilia) bir alt takımını oluştururlar (ophidia). Yılanlar şimdiye kadar hep soğuk canlılar olarak bilindi. Nitekim önceleri ben de böyle düşünüyordum. Çevremizde bazı olaylar ve bazı kavramlar kimi anlarda öyle kötüleniyor ki neyin doğru neyin yanlış olduğunu kavrayamıyoruz. Doğal olarak bir ön yargı oluşuyor bizde. Yılanlar alt takımı boalar, solucan yılanları, su yılanları, geniş başlılar ve oluklu zehirdişliler olmak üzere beş bölüme ayrılır. Engerekler çok zehirlidirler. Avrupa, Asya ve Afrika’da yaşayan on kadar türü bilinmektedir. Başları üçgen biçiminde, kuyrukları kısadır.

Engerekler; çalılık, bol güneş alan yerleri sever, topraktaki doğal boşluklarda, fare ve köstebek yuvalarında yaşarlar. Yılanların büyük bölümü yumurtlayarak çoğalır. Ancak bu yumurtalar bazı türlerde vücut içinde olgunlaşır ve yavru, ana karnından ergin olarak doğar. Engereklerin üreme yapısı da bu şekildedir; yani doğurarak ürerler.

Engerekler, kendilerini savunmak zorunda kalmadıkça insanlara saldırmazlar. Tarla faresi gibi küçük kemirgenlerle beslendikleri için tarıma yararlı sayılabilirler. Zaten bilinçli tarımcılar engereklere zarar vermezler.

Yılanların zehirli ve zehirsiz türleri vardır. Zehir bazı türlerde doğrudan doğruya tükürüğe karışır, bazı türlerde ise zehir dişi adı verilen dişler aracılığıyla zehir salgısını ağızlarının dışına, ileriye doğru fırlatabilirler. Yılan türlerinin yalnızca 1/3 kadarı zehirlidir ve bunların da çok az bir bölümünün (%7 kadarının) ısırması insanlarda ölümcül etki yapabilir. Engerek ısırığı, zehrin etkisi kısa sürede önlenmeyecek olursa tehlikeli, hatta çocuklarda öldürücü olabilir.

Engerekleri ayıran özelliklerden biri başının üçgen oluşu, kuyruğunun birden kısalışı ve gözlerinin çevresindeki pul dizilişidir. Bir yılanla karşılaştığınızda onun hangi tür olduğunu, en azından zehirli olup olmadığını bilmenizde fayda vardır. Belki bir herpetolog kadar iyi bilemezsiniz yılanların çeşit ve özelliklerini ama onlarla karşılaştığınızda bir fikriniz olur. Özellikle zehirli olup olmadıkları ve zehrin tehlike oranını bilmeniz yararlı olacaktır. Çünkü yılanların çene yapıları büyük avları yutabilecekleri biçimde yaratılmıştır. Tabiki bir kör yılanın sizi yutması olanaksızdır ama bir anakondayla karşılaşma olasılığınızla bu aynı şey değildir. Anakondaların insanlara saldırdığı görülmüştür. 8-10 m uzunluğundadır ve zamanının çoğunu suda geçirir. Genellikle boğarak öldürdüğü kuşlarla beslenir.

Çekilen filmlerle bizlere çok korkunç yansıtılan pitonlar ise, hem o filmlerdeki gibi büyük değiller hem de hiçbir piton mecbur kalmadıkça insana saldırmaz. Boyları uzun, kuyrukları kısadır. Kısa boylu türler ağaççıl olmakla birlikte pullu, parlak derileri kolayca işlenebilir ve marokencilikte makbul sayılırlar. Üstelik pitonların insanlara pozitif enerji verdikleri bilinmektedir.

Ön yargı ve yanlış yönlendirmeyle yılanlara düşman olmayalım. Unutmayın, onlar da sizler gibi birer canlı ve sevilmeyi hak ediyorlar. Tıpkı sizin gibi nefes alıyorlar ve onlar da sizi seviyorlar!…