Neden Tarihimizi Öğrenmeliyiz?

Hayatta doğumumuzdan itibaren mensup olduğumuz yaşam tarzı ve bize birçok şey kazandıran, karakterimizi belirlemede rol oynayan eğitim süreci, kısaca geçmişimizi yaşayarak, bugün bu durumda bulunuyoruz.

Peki… Ya, geçirdiğimiz bu süreyi birkaç saniyede silecek bir olay yaşasaydık? Bir afet sırasında başımıza bir darbe alıp, hafızamızı yitirseydik? Bize söylenilen her şeye inanacaktık. Gerçek anne babamız; bize anne babamız olduğunu söyleseler onlara şüpheyle bakacaktık. Sürekli bir endişe duyacaktık. Yattığımız yatağı, bulunduğumuz çevreyi benimseyemeyecektik. Hayat koca bir soru işareti gibi karşımızda bir o yana, bir bu yana sallanıp duracak ve bize çatık kaşlarla bakacak, belki de pis pis sırıtacaktı…

Bize hayatımıza dair herhangi bir şey söyleyen birine inanma durumumuz, hayatımızın ileri kısımları için ciddi bir tehlike oluşturacaktı. Sağlıklı bir gelişim ile doğru bir kimliğe bürünemeyecektik. Kendimizi boş, beyaz bir kağıt parçası üzerindeki dağınık harflerden biri gibi hissedecektik. Hayatın geri kalanında pasif kalacaktık.

Fakat var olan geçmişimiz ve bizim bu geçmişten haberdar oluşumuz bu tüm olumsuz olsaılıkları ortadan kaldırdı ve bizi sağlıklı kıldı. Peki, milletlerin bir gemişi olabilir mi?

Milletler de bahsettiğim olaya paralellik gösterirler. Milletlerin sahip olduğu geçmişe “Tarih” denir. Öyleyse, tarihini yani geçmişini bilmeyen bir millet, geleceğini de doğru şekillendiremez. Geçmişte komşu ülkelerle olan ilişkisini bilmiyorsa, bugün hangi konumda olduğunu hesaplayamaz. Doğal olarak geleceği çin de sağlıklı girişimlerde bulunamaz. Bu sebeple tarihimizi, yani geçmişimizi bilmemiz gerekir.

Biz tarihini bilmeyen bir milletiz. Okullarda her ne kadar öğretilmeye çalışılsa da, çoğunluğun bilmediği bir gerçektir.

Öğrenci kısmın tarih hakkındaki en genel yorumu: “Banane Fatih Sultan Mehmet’ten, 3.Selim’den… Adamlar dıgıdık dıgıdık gitmişler bir yerlere, bir yerleri almışlar… Yapmışlar, etmişler! Bana ne yararı var! Mühendis olunca bana bunları mı soracaklar?”dur. Evet, belki yalnızca öğrenci gözüyle olayları incelediğimizde haklı sayılabiliriz. Fakat işin diğer yönleri de var unutmayalım ki. Tek bir pencereyle evinizin tüm çevresini göremezsiniz; diğerlerine de bakmanız icab eder. Tıpkı bunun gibi…

Hayatta şimdiye kadar milyonlarca insan doğmuş, yaşamış ve ölmüştür. Fakat, onca insanın arasından bazıları kalıcı ve unutulmayacak işler yapmışlar ve tabiri caizse “Ben Buradayım!” demişlerdir. Eğer biz de “Ben Buradayım!” demek istiyorsak; geride unutulmayacak şeyler bırakmamız, çok çalışmamız ve geçmişimizi (yani tarihimizi), kendimizi (bugünümüzü) iyi bilerek, geleceğimize sağlam adımlar atmamız gereklidir.

Selamlar…